kendini birakip gidebilmeliydi insan.
canin sikildiginda ortaya attigin bassiz cumleleri kucuk bir defterde toparladim:
bir odaya girdiginde insanlar senin hakkinda ne dusunsunler istersin? annene hicbir zaman soyleyemedigin sir nedir? kendinden umudunu kac gunde bir kaybediyorsun, ve kac gunde bir yeniden toparlaniyorsun? askere gitmekten korkuyor musun? kendini riyakar buldugunda ne yapiyorsun? riyakar oldugun o an, masadan kalkip tuvalete gittigin ve aynada kendine el salladigin oluyor mu? sigaraya gomuldugun geceler dislerini fircalamadan yattiginda sabah tukurukler icinde uyanip bogazinda kucuk ve kati bir cisim buluyor musun? hakkinda olur olmaz soylentiler cikinca kendi muglakliginin tadini cikarabiliyor musun? yeniden gitmek istedigin yer neresi? gogsunu isirdigimda neden beni durdurmuyorsun da agzina yumrugunu sokuyorsun? sen oyle yapinca, icimden daha pis isirmak geliyor, sonra daha pis isiriyorum seni, etin dislerimin arasinda eziliyor, dislerimin etini parcalayarak birbirine degmek uzere oldugunu hissediyorum, yumrugun daha cok buyuyor agzinda, gozlerin daha siki kapaniyor, ve sol gozunden kacan damlalar goruyorum, acidan ikiye katlaniyorsun, portatif bir masa gibi. vazgecmesi gerekenin kendim oldugunu goruyorum o an ve dislerimi cekiyorum etinden, - ellerimi, gogsumu, parca parca-golgem kuculuyor. yatagin sana ait olan kisminda agzinda yumrugun, gergin karnin, birbiri icine donen ayaklarinla kivranmani izliyorum. gozlerini kapattiginda gordugun o yere, yalniz sen gidebiliyorsun. seninle gelmek icin cildiriyorum. aklinin orta yerinde kurdugun pazar yerinde neler oluyor?
arabada isik yesile donene kadar ki 30 saniyeye sigdirabildigin ofke nobetlerini dusunuyorum. yumurtalarin tarihinin gecmesine iki gun kala, 12 yumurtayi bir kaba doldurup kaynattiktan sonra bir oturusta 6 yumurta yedigin o aksam ustu hala kafamin icinde donup duruyor. bir protein aksaminda onunde dikildigin mutfak penceresinin ardindaki kar en az yumurta kadar goz aliyor. ozlemle sariliyorum sana, kalbim o kadar aciliyor ki, butun damarlarima fazladan kan veriyor- beklenmedik bir maas ceki gibi. boynunun arkasinda, turuncu sacin kolyenin ipligine dolanmis, daha once gormedigim beneklerle ustunden benimki disinda hicbir dilin gecmedigi bu etten kopruye bakip duruyorum.
Friday, February 12, 2010
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment