Thursday, April 2, 2009

bildigin yol

once acarken kapamasini
ve her seyden once
yurek daglamasini ogrenmisti
ablasindan.

ablasi 40 yasinda
ama gozlerinin altinda
cizgiler
en fazlasi
koltukaltlarinda
yestistirdigi
yosun

asfalt yolda
deniz,
anasi gibi eriyor
gunese baktikca
gunes
kimseyi diil
ama
onu yakmaktan cekiniyor

cakmak
ictigi sigaralarin
dudaginin ustunde
birAKTIGI KAHVE RENGI BIR CIZGI


genc asK NE acimasiz!

deniz kiyisina fotograf cekmek icin
cakiltaslari ustune yayilmak
taslar arasina kacan taslari toplamak icin
gidilir,
ceketin dugmelerini acip
gunese uzanarak
eridiginde
hafizayi insan tutabilmeli ellerinde
ve olur da gunes
denizin ustune
duserse
tutabilmeliyiz onu.

pantolonlarimizi cikardik
gomleklerimizi katladik
kravati vardi, onu bir cember yapip beyaz gomleginin ustune birakti
su
hafif hafif
basparmaklarimizda.
suyu itmeden
gulerek
dusunerek karsila!
dalga yok
dalga yok
elimizde cakiltaslari
sektire sektire
gulumse
martilara tas atmayi aklimizdan gecirmeyecek kadar sakiniz
birbirimizi dusunuyoruz.

gel.
elimden tutarak suya gotur beni
su yosundur
suyun kokusu
cocuklugumuz.
dizkapaklarimiza erisiyor su
koca gozleriyle bize bakiyor
"kucagina al beni"
uzanip hopppaaa kucakliyorum
su elimden kayiyor
yeniden yukselerek bana
benden kendine akiyor

nehrimsin sen
ama bu deniz
nereye aktigimizi bilmeliyiz
gunesi gorebildigimiz olcude
gidebilmeli!
gittigimiz yerde bir kadin
40li yaslarinda
gozlerinin altinda yosun halkalari

o soyledikce
dinleyecegiz
diz kapaklarinin ustunde
x x x
iki kucuk deniz kizi olup
aglayacagiz.

No comments: