Tuesday, January 8, 2008

Yusuf

Bacaklarinin arasi kasinirdi Yusuf`un. Hep kirmizi. Eline hakim olamazdi geceleri, korolasi. Kasinti tatli tatli uyandirirdi Yusuf`u, ben geldim. Yusuf kendini parcalamamak icin dislerini sikardi. Tirnaklarini hep kesti Yusuf, kisa ve temiz. Mantar keskin tirnak ve kuru hava severdi, bilirdi bunu. Gece oldu mu Yusuf`un gozleri kapanir, bacaklari acilirdi. Acik pencereden ilik bir ruzgar dolardi odaya ve Yusuf'un ince kemikli beyaz parmaklari bacaklarinin arasina dalardi. Olu bir agacin pullu govdesine dokunur gibi once, hafif hafif. Biraz vahsi, biraz disli sonra, bir garip. Gece boyu boyle boyle yirtardi Yusuf kendini. Tirnak aralari kan, tirnak aralari olu deri dolardi, kahverengi. Yusuf her sabah uyanir, ellerine bakar, tirnak aralarina sikismis kendine bakar Yusuf, kipkirmizi bacaklar. Pul pul olu derisine, mantarin kirmizi izine, bedeninin dogurdugu pislige bakar Yusuf.
...
Ilik su mantari yatistirir, kani cektirir, kirmiziyi soldurur.

No comments: